Gençlerbirliği’nde, altyapısından yetişen Arda Güler’in İspanya’nın Real Madrid takımında sergilediği performansa dair “farklı duygular” yaşanıyor.
Teknik Direktörü Carlo Ancelotti’nin Real Madrid’in ligde oynadığı son maçlarda ilk 11’de görev verdiği Arda Güler’i Gençlerbirliği’nin, bir kez olsun A Takım forması giymeden İstanbul’a gönderdiğine dikkati çeken Osman Sungur, “Hadi sizden öncekiler yanlış yaptı, Arda Güler’i bir kez olsun A Takım forması giymeden İstanbul’a gönderdi. Siz neden adeta senet kırdırır gibi sözleşmeden doğan haklarınızdan vazgeçtiniz? Bakın Arda oynadıkça Fenerbahçe kazanıyor. Arda seviniyor, Fenerbahçe seviniyor, biz ise kederleniyoruz. Arda Güler’ken biz neden kederliyiz? ‘Keşke’ diyoruz şöyle olsaydı, böyle olsaydı, hem de kaç keşke var” diye konuştu.
Osman Sungur
Gençlerbirliği altyapısını en kısa sürede eski günlerine taşımanın “görevleri” olduğunu vurgulayan Sungur, “Ama söylediğim gibi Beştepe’de görev alan her teknik adam bunu bilmeli. Efendim işte çok gençler, yeterli değiller, biraz daha yetişmesi lazım, takımın iddiası, benim kariyerim… Hayır Gençlerbirliği’nde öncelik her zaman altyapıdır her zaman Gençlerbirliği’nin kimliğidir” ifadelerini kullandı.
“SEZONUN YÜKÜNÜ BU 30 SANİYEYE YÜKLEYEMEYİZ”
Kırmızı-siyahlı camianın karşısına play-off’a kalmış bir takımın başkanı olarak çıkamamanın üzüntüsünü yaşadığını aktaran Sungur, Tuzlaspor karşılaşmasının uzatma dakikalarında yedikleri gol sonucunda hedefe ulaşamadıklarını hatırlatarak “Ancak futbol 30 saniyede dünyaları da kazanabileceğiniz yahut her şeyden de olabileceğiniz bir yarış” dedi.
“Sezonun yükünü bu 30 saniyeye yükleyemeyiz” ifadesini kullanan Sungur, “Suçu yalnızca hakem hatasına da bağlamak istemiyorum, bu iş oraya kalmamalıydı. Ben bu özeleştiriyi yapıyorken herkesin, hakemlerden MHK’ye kadar ciddi öz eleştiri yapması gerekiyor” diye konuştu.
Sezonun tamamının hatta Gençlerbirliği’nin son 3 yılının iyi değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Osman Sungur, şöyle devam etti.
“Neredeyse altı ayda bir kongreye giden kulüp oldu Gençlerbirliği. Bu kadar çok kongrenin yapıldığı bir kulüpte planlı programlı bir yönetim olamaz, olmadığını da çok yakından müşahede ediyorum. Hani bir söz vardır ‘Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.’ Geldiğimizde sadece kongre üyelerimizin değil, futbolcularımızın da kongrelerden yorulduğu bir ortam bulduk. Tesiste tam bir güvensizlik ortamı hakimdi. Önce futbolcularımıza kararlılığımızı ve onlara olan inancımızı aşılamaya çalıştık. Futbolcularımız biliyorlardı ki alacakları bir mağlubiyetle camiamıza yaşatacakları ufak bir üzüntüyle kongre kararı almayacak bir yönetim arkalarındaydı. Son saniyelere kadar bizleri umutlandıran futbolcularımı ve teknik ekibimi içtenlikle kutluyorum. Teknik ekibimin ellerinden gelenin en iyisini yaptığını düşünüyorum.”
Osman Sungur, bir Afrika atasözüne atıfta bulunarak “Kaybetmem; ya kazanırım ya öğrenirim. Öğrendiklerimizle gelecek sezonu umutla bakıyoruz” ifadelerini kullandı.
Göreve geldikten sonra ifade eden Sungur, “Şapkamızı önümüze koyacağız. Herkesten de aynı yaklaşımı bekliyoruz. Başarıda ortaksak bu kayıpta da elbette ortağız” diye konuştu.
GENÇLERBİRLİĞİ “YA YETİŞTİRİR YA KEŞFEDER”
Osman Sungur, kırmızı-siyahlı kulübün karakterinin “yetiştirmek ve keşfetmek” olduğunu söyledi.
Kulüplerin karakterlerinin olduğunu dile getiren Sungur, “Her kulübün bir karakteri vardır. Nedir Gençlerbirliği’nin en belirgin özellikleri? Burası ya yetiştirir ya keşfeder. Gençlerbirliği’nde görev almış, alacak her teknik sorumlu bilmeli ki burası bazıları için emekliliğe hazırlanma yeri değildir. Son üç yılın faturası bu iki özelliğimizden tabiri caizse fabrika ayarlarımızdan uzaklaşmak oldu. Gençlerbirliği’nin altyapısı Gençlerbirliği’ne futbolcu yetiştirmelidir başka kulüplerin altyapısına değil” şeklinde konuştu.
Teknik direktör Sinan Kaloğlu’nun kontratının devam ettiği bilgisini veren Sungur, “Hocamızın kontratı devam ediyor kendisiyle istişare etmeden bir şey söylemek onun emeğine haksızlık olur. Başarı ya da başarısızlığı takdir edecek kamuoyudur ancak onun emeği de akıllardan çıkarılmamalıdır. Son maçtan başlayarak geriye doğru bir sezon değerlendirmesi elbette yapacağız. Profesyonel yaşam bu, hocamızın farklı bir tasarrufu, farklı bir beklentisi de olabilir” ifadelerini kullandı.
“YENİ İRFANLAR, YENİ AHMETLER YENİ ARDALAR…”
Osman Sungur, “Bize yeni İrfanlar yeni Ahmetler yeni Ardalar çıkaracak bir altyapı hedefimiz var. Bu konuda ısrarcı ve kararlıyız” dedi.
Yönetim kurulu olarak gelecek hafta toplanıp gelecek sezonun yapılanmasına vakit kaybetmeden başlamak istediklerini dile getiren Sungur, “Hem mali hem de sportif olarak Gençlerbirliklilerin yarınlara umutla bakacakları bir takımın temelini atmak niyetindeyiz” diye konuştu.
Atılacak temelde “altyapı oluşumunun” önemli yere sahip olacağını vurgulayan Osman Sungur, “Sezonda birkaç maçı kazanıp sevinç naraları atacağımız bir altyapı değil, bize yeni İrfanlar yeni Ahmetler yeni Ardalar çıkaracak bir altyapı hedefimiz var. Bu konuda ısrarcı ve kararlıyız. İrfan Can, A takıma çıktığında altyapıdan sorumlu yöneticiyi hatırlayan olmaz. O ya da bu değil Arda Güler’den bahsedilirken Gençlerbirliği’nden çıktığı konuşulur. Osman Sungur’un varlığıyla var olacak, gittiğinde ortadan kalkacak bir sistem istemiyoruz. Geleceğin Gençlerbirliği hayaliyle yaşıyoruz. Ayakları yere basan Gençlerbirliği’ni yeniden kurarken bu hep aklımızda olacak” değerlendirmesini yaptı.
“KURU KURU DESTEK İSTEYEMEZSİNİZ”
Kendisi ve yönetim kurulundaki arkadaşlarıyla “önemli bir maddi yükü göze aldıklarını” aktaran Sungur, “devraldıkları” miras nedeniyle istemeyerek de olsa Ankara’nın kurumlarından, idarecilerinden destek isteyeceklerini söyledi.
Yönetim olarak destek isteyebilmeleri için kendilerinin de Ankara’ya değer katması gerektiğini kaydeden Osman Sungur, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu şehrin çocukları ve gençleri için bir şey yapmamız lazım. Kuru kuru destek isteyemezsiniz. Adama sorarlar, peki sen Ankara için ne yaptın? Efendim biz Ankara’da kurulduk, Ankara takımıyız. Oldu, o zaman Ankara’da doğan her borçlu gitsin belediyenin kapısını aşındırsın. Bizden önceki arkadaşlar Gençlerbirliği’nin imajını da aşındırmışlar. Böyle nereye gitsek sanki herkes ihtiyatla konuşuyor bizimle, acaba ne zaman para isteyecekler, isterlerse ne diyeceğiz. Yani kusura bakmayın ama bazılarının yaptığı hataları niye Ankaralılar ödesin. Elbette biz de destek isteyeceğiz. Ama öyle projeler götüreceğiz ki her gittiğimiz makama, diyecekler ki, haydi yapın bunları, çünkü biz de Ankara’ya hizmet edeceğiz.”